KCDP Mayıs ayı raporuna göre, 21 kadın erkekler tarafından katledilirken, 20 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Raporda, iktidarın “Aile Yılı” politikalarına vurgu yapılarak, kadınların en çok aile üyeleri tarafından katledildiği belirtildi.
Mayıs ayı boyunca kadın gazetecilere yönelik engelleme ve baskıların sürdüğünü belirten MKG, 5 gazetecinin ifadeye çağrıldığını, 6 gazeteci hakkında dava açıldığını aktardı.
Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’nda deneyimlerini paylaşan kadınlar, hakları ve özgürlük için direndiklerini söyleyerek sürecin öncüsünün de kadınlar olduğunu belirtti.
DBP MYK üyesi Aşye Çelikbilek, yeni anayasanın "kadın iradesini ve rengini yansıtacak bir sözleşme" şeklinde olması gerektiğini belirtti.
Demokratik Alevi Kadınlar Birliği, AABK Eşit Başkanı Nevin Kamilağaoğlu hakkında açılan davaya tepki göstererek, dayanışma vurgusu yaptı.
Kürdistan İnsan Hakları Örgütü, Rojhilat’ta 1 ayda en az 10 kadının katledildiğini, 9’unun ise intihara sürüklendiğini açıkladı.
Tutsak Zeynep Celaliyan'ın sağlık durumu kötüye giderken, cezaevi yönetimi tarafından tedavisi engelleniyor.
Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı katılımcıları Xeman Zana Eshed ve İman Abdurrezak Mihammed, Kürt kadınların mücadele tarihine işaret ederek demokrasi ve barış için ulusal birliğin önemini vurguladı.
Amed'deki "Toplumsal barış ve demokratik çözüm" yürüyüşüne katılan kadınlar, barışın sağlanabilmesi için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki olarak özgür olması gerektiğini belirtti.
NADA’nın 1. Kongresi’ne katılan TJA üyesi Eylem Saruca, kadın meselesinin sınırları aşan bir özgürlük meselesi haline geldiğini belirterek, “Kadınların ortak örgütlülüğünün daha enternasyonal bir yapı haline dönüşmesi en çok tartıştığımız bir başlıktı. Enternasyonal bir yapı oluşturmak için ilk adımın NADA ile atıldığını söyleyebiliriz” dedi.
Jin derginin 118’inci sayısı “Kayıplar, Kadınlar ve Mücadele” kapağı ile yayınlandı
Amed’teki yürüyüşte konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, sürecin bir ayağının Meclis olduğunu ancak asıl önemli olanın toplumun kendisi olduğunu belirterek, “Barışı toplumsallaştırmak, demokratik bir toplumu hep beraber inşa etmek için hazırız” dedi.
Binlerce kadının katılımıyla Ulu Cami önüne yürüyen TJA, yeni süreçte yapılacak her türlü hukuki düzenlemenin cinsiyetçi, milliyetçi, dinci öğelerden arındırılarak kadın özgürlükçü bir perspektifin esas alınması gerektiği vurgulandı. Barışa İhtiyacım Var İnisiyatifi de "Eşit ve özgür dünyayı hep birlikte kuracağız" dedi.
Binlerce kadın, “Toplumsal barış ve demokratik çözüm için kadınlar yürüyor” şiarıyla düzenlenen yürüyüş için Şemse Allak Yaşam Parkı’nda toplandı.
BM Kadın ve Kız Çocuklarına Ayrımcılık Çalışma Grubu, Türkiye’ye gönderdikleri mektupta kadınlara soyadı dayatmasını sona erdirme çağrısı yaptı.