Eskişehir Kurdi Topluluğu üyelerinin, üniversite öğrencileri için geçtiğimiz Pazar günü başlattığı Kürtçe kursunun Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından "izinsiz eğitim faaliyet" gerekçesiyle engellenmesini protesto etti. Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde düzenlenen protesto eylemine Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl örgütü, Emek Partisi (EMEP) ile gençlik örgütleri destek verdi. "Bê ziman jiyan nabe" ve "Bê ziman aştî nabe" sloganlarının atıldığı protestoda açıklama yapıldı. Açıklamanın Kürtçesini topluluk üyesi İzzettin Altun, Türkçesini Burak Sınmaz yaptı. 

 

'KÜRTÇE OLUNCA DEVLET REFLEKSİ DEVREYE GİRİYOR'

 

Engelleme girişiminin bir halkın diline, kimliğine, tarihine ve varoluşuna dönük sistematik baskı politikasının güncel örneği olduğuna dikkat çeken Burak Sınmaz, "Tarikatlarda çocuklar istismar edilirken, bilimsel eğitim her gün yok edilirken, yoksul yarı çıplak, inşaatlarda çalışan, sokaklarda karton toplayan çocuk işçiler sefaletten kırılırken neredeydiniz? Toplumu çürüten yapılar palazlanırken, gençler işsizlik ve geleceksizlikle boğuşurken, eğitim bir hak değil ayrıcalık haline getirilirken hangi sorumluluğunuzun gereğini yerine getirdiniz? Söz konusu Kürtçe olunca mı devlet refleksi devreye giriyor, güvenlik şube kapıya dayanıyor" ifadelerini kullandı.  

 

'PEDAGOJİK DEĞİL, POLİTİK MÜDAHALE'

 

Yüzyıldır inkâr ve imha politikalarıyla Kürtçenin engellenemediğini vurgulayan Sınmaz, "Ana dil hakkı en temel insan hakkıdır. Ve mücadelesi meşrudur. Çünkü anadil meselesi sadece bir iletişim aracı değil; belleğin, bilincin, kimliğin ve toplumsal varoluşun taşıyıcısıdır. Sosyoloji, antropoloji, psikodilbilim ve eğitim bilimlerinin tamamı şunu açıkça ortaya koymaktadır: Kişi anadilinde öğrenemiyorsa; düşünme, üretme, kavrama ve kendini ifade etme süreçlerinde yapısal bir engelle karşı karşıyadır. Anadilin yok sayılması, bireysel gelişim kadar toplumsal sürekliliğin de kesintiye uğratılmasıdır; bu durum pedagojik değil, politik bir müdahaledir" diye konuştu. 

 

'KÜRTÇEYİ YASAKLAMAYACAKSINIZ'

 

Anadilin kültürün sonraki nesillere aktarılmasındaki önemine vurgu yapan Sınmaz, "Kendi diline, kültürüne, tarihine sahip çıkmak insan olmanın gereğidir; diline sahip çıkamayanlar hiçbir şeye sahip çıkamaz, insanlığına da sahip çıkamaz. Anadiline yabancılaştırılmış bir toplum, kimliğine yabancılaştırılmış bir toplumdur. Bu yüzden bizler, dilimizin eğitiminin engellenmesini basit bir idari uygulama değil; kimliğimize yönelmiş sistematik bir müdahale olarak değerlendiriyoruz. Ve buradan bir kez daha vurguluyoruz: Diline ve kültürüne sahip çıkmak herkesin görevidir; bunu engellemek ise tarih önünde bir suçtur. Dilimiz onurumuzdur, kimliğimizdir. Kürtçe eğitim hakkı engellenemez. Biz üniversitelerde, kampüslerde, sokaklarda, hayatın her alanında dilimize sahip çıkacağız. Her yasaklama girişimi, her baskı, her engelleme; bizi geriye değil, daha ileriye taşıyacaktır. Çünkü bu hak mücadeleyle kazanılmıştır, yine mücadeleyle korunacaktır. Ne bugün, ne yarın, ne bir başka gün Kürtçe’yi yasaklayamayacaksınız! Biz varız, dilimiz var, mücadelemiz var" şeklinde konuştu.