RIHA - Türkiye’ye bağlı paramiliter grupların 6 yıl önce işkenceyle katlettiği Hevrîn Xelef’i mücadele arkadaşı PYD Eşbaşkanı Perwîn Yûsif, "Hevrîn yoldaşımızın intikamını demokratik bir Suriye kurarak alacağız" dedi.
Türkiye’nin beraberindeki Suriye Milli Ordusu (SMO) adını verdiği paramiliter gruplarla 9 Ekim 2019 tarihinde Kuzey ve Doğu Suriye’nin Girê Spî ve Serêkaniyê kentlerine yönelik başlattığı saldırıların 3’üncü gününde (12 Ekim 2019) 7 kişiyle birlikte alıkonulan Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrîn Xelef’in, işkence edilerek katledilmesinin üzerinden 6 yıl geçti. Katledilme anına dair ortaya çıkan video görüntüleri ve tıbbi raporlar, Hevrin Xelef ve beraberindekilerin işkence edilerek, infaz edildiğini ortaya koydu.
OTOPSİ RAPORU
Dêrik kentindeki Uluslararası Malikiye Hastanesi’nde adli tıp doktoru Tayseer El Makdisi tarafından hazırlanan ve Uluslararası Af Örgütü’nün kaynak olarak kullandığı tıbbi rapora göre, Hevrîn Xelef işkenceye maruz kaldı, infaz edilmeden önce ağır şekilde darp edildi. Ayrıca, olay yerinde bulunan kan lekeleri ve aracındaki kurşun delikleri, Hevrîn Xelef’in bilinçli olarak hedef alındığını gösteriyordu.
KATİL KOMUTAN OLARAK ATANDI
Hevrîn Xelef’i katleden Ehrar El Şerqiye’nin komutanlarından Ehmed El Hayis’in (Hatim Ebû Şeqra) uzun yıllar Türkiye’de yaşadığı sanal medya hesabından paylaştığı mezuniyet fotoğraflarıyla ortaya çıktı. Türkiye’nin desteklediği SMO bünyesinde yer alan ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından savaş suçu işlemekle suçlanan Ehmed El Hayis (Hatim Ebû Şeqra), Esad rejiminin 8 Aralık 2024’de devrilmesinden sonra Suriye’de yönetime getirilen geçiş hükümeti tarafından 5 Mayıs’ta Deyra Zor, Raqa ve Hesekê’nin 86. Tümeninin komutanı olarak atandı. Uluslararası düzeyde tepki çeken karar, Suriye’de kurulan geçici hükümetin Kürt ve kadın katillerine yönelik yaklaşımını da belirledi.
Partiya Yekîtiya Demokratik (PYD) Eşbaşkanı Perwîn Yûsif, uzun yıllar birlikte mücadele ettiği yoldaşı Hevrîn Xelef’in yaşamını ve mücadelesini katledilişinin yıldönümü dolayısıyla ajansımıza anlattı.
ÖZGÜRLÜĞE ADANMIŞ BİR YAŞAM
Özgürlük için savaşan ve bu uğurda büyük bir emek veren bir kadının yitirildiğini belirten Perwîn Yûsif, “Hevrîn Xelef, yurtsever bir ailede doğup büyüdü. Annesi tarafından yurtsever kişilik öğretileriyle büyütüldü. Dünyaya gözünü açtığı andan itibaren bir Kürt ve kadın olarak hakları yok sayılmıştı. Hem kendi özgürlüğü hem halkın özgürlüğü hem de adalet ve eşitlik için mücadele etmeye başladı. Mevcut koşullara hiçbir zaman teslim olmadı. Yaşamını bu inançla sürdürdü. Kız kardeşini de özgürlük mücadelesinde kaybetti. Bu durum Hevrîn yoldaşımızın yaşamını derinden etkiledi” ifadelerini kullandı.
'MÜCADELEDE ÖNCÜYDÜ'
Hevrîn Xelef’in gençlik yıllarından itibaren Kürt özgürlük mücadelesine aktif olarak katıldığını ve “Rojava Devrimi”nin öncülerinden biri olduğunu söyleyen Perwîn Yusuf, “Halkına, kadınlara inancı vardı. Bir Kürt, kadın ve siyasetçi olarak halkının özgürlüğü için mücadele etti. Özerk Yönetim çalışmalarında görev aldı. Yaşamın her alanında, meclislerin, komünlerin, özgür eş yaşam sisteminin kuruluşunda mücadele yürüttü. Özerk Yönetim sisteminin kuruluşundan kadın kurumlarının oluşmasına kadar her zaman öncülük etti. Hevrîn yoldaşımızın bu mücadelede büyük bir rolü vardı. Devrim, Hevrîn yoldaşımız ve onun gibi binlerce kadının öncülüğünde büyüdü” dedi.
Kadınlar öncülüğünde şekillenen Özerk Yönetim sisteminin DAİŞ ve özellikle Türkiye’nin desteklediği gruplar tarafından hedef alındığına dikkat çeken Perwîn Yusuf, “Serêkaniyê işgal edildiğinde Hevrîn yoldaşımız Arap yurttaşların yoğunluklu olduğu Minbic, Raqa ve Girê Sipî’ye giderek partinin örgütleme çalışmalarını yürüttü. Hevrîn yoldaşımız, Arap ileri gelenleri tarafından tanınan ve sevilen biriydi. Herkesi mücadeleye katmayı başarıyordu. Artık halkların kardeşliği için de mücadele veriliyordu. Hevrîn yoldaşımızın amacı Suriye’de birlik ve ittifak kurmaktı. Bu yüzden Kürt düşmanları ve insanlık düşmanları tarafından hedef alındı” diye belirtti.
SURİYE HEDEFLERİ
Suriye halklarının başardığı ittifakın “işgalci zihniyeti” rahatsız ettiğini dile getiren Perwîn Yusuf, “Amaçları özgür kadın ve Suriye halklarının iradesini yok etmekti. Çünkü Kürt kadınlar öncülüğünde halklar arasında yapılan ittifakla halklar gün be gün özgürleşiyordu. Bu durum insanlık düşmanlarını rahatsız etti ve Hêvrin yoldaşımız hedef alındı. HTŞ'de yer alan Ehrar El Şarqiye gibi İslami radikal güçlerin düşüncesinde kadın özgürlüğü, halk özgürlüğü yok. Şengal’de gerçekleştirdiklerini, Suriye’nin her yerinde uygulamak istiyorlar. Hatim Ebu Şakra da bu zihniyetle hareket ettiği için ‘terör listesi’ne girdi. Ebu Şakra, yıllarca bu şekilde Suriye’de gerçekleştirdiği insanlık dışı eylemlerinin ödülü olarak bugün Şam’daki hükümette yer aldı” ifadelerini kullandı.
‘YOLDAŞLARI PES ETMEYECEK’
Suriye’nin Ebu Şakra gibi kişilerle yönetilmek istendiğini belirten alan Perwîn Yusuf, şöyle devam etti: “Hevrîn yoldaşımızın katilleri yargılanıncaya dek Suriye’de adalet eksik kalacak. Demokratik bir Suriye kurulana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Hevrîn yoldaşımız bu inançla mücadele verdi ve canını feda etti. Biz de yoldaşları olarak mücadele etmeye devam edeceğiz. Ebu Şakra ve onun gibi çetelerin Suriye’yi yönetmesine fırsat verenlere karşı Hevrîn yoldaşımızın intikamını demokratik bir Suriye kurarak alacağız.”
MA / Sema Bingöl