31 Mart 2024 yerel seçimlerinde “Kent Uzlaşısı” ile seçilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim 2024'te "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alınarak tutuklandı. Ardından Özer'in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyım olarak 31 Ekim 2024'te belediyeye atandı. Kayyımın talimatıyla halk tarafından seçilen Esenyurt Belediye Meclis üyeleri de görevlerini yapamıyor. Kayyım kendisiyle birlikte getirdiği daha önce AKP belediyelerinde görev almış kişilerle çalışıyor. Ayrıca kayyım, ilçe hakkında verilen kararları da belediye meclis üyeleri yerine memurlardan oluşan encümenlerle alıyor.

 

Türkiye'nin en kalabalık ilçesi konumunda olan Esenyurt, kayyımla birlikte birçok sorunu da peşinden getirdi. Kayyım geldikten sonra ilçede, temizlik, ulaşım gibi konularda sorunlar meydana gelirken, yapılması planlanan projelerde iptal edildi.  

 

 

"Kent Uzlaşısı" kapsamında seçilen Esenyurt Belediyesi Meclis üyesi Elvan Uçar Kordu, kayyım atanması sonrasında ilçede ne gibi değişiklikler olduğuna ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu. 

Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınıp tutuklanmasının “siyasi bir darbe” olduğunu ifade eden Elvan Uçar Kordu, “Seçilmiş başkanımız gözaltına alınıp tutuklandı. Seçilmiş olan belediye meclis üyeleri de belediyeye alınmadı. Burada bir irade gaspı söz konusu. Bu gasp halkın seçme ve seçilme hakkına, halkın iradesinin yok sayılmasına dönüktür. Ayrıca normalde belediye başkanı tutuklandıktan sonra belediye meclisi kendi içerisinden birisini seçebilecekken, dışarından atanmış biriyle Esenyurt yönetilmeye başlandı” dedi.  

 

‘MECLİS ÜYELERİYLE DEĞİL, ENCÜMENLERLE KARAR ALIYOR’

 

Esenyurt Belediyesi’ne kayyım olarak gönderilen Can Aksoy’un Beyoğlu kaymakamı olduğunu ve bir gecede vali yardımcısı yapılıp ardından kayyım olarak atandığını belirten Elvan Uçar Kordu, “Kayyım geldikten sonra meclis üyeleri içeri alınmadı ve belediyenin etrafı polis ablukasıyla çevrildi. Ne halk ne de seçilmişler belediyeye giremedi. İçeriye girmek için meclis üyeleri tarafından bir direniş sergilendi. Ama buna izin verilmedi. Şu anda da Esenyurt Belediyesi Meclis üyeleri görevlerini yapamıyor. İlçe hakkındaki kararlar da belediye meclisi üyeleri yerine belediyedeki encümenlerce kararlar alınıyor. Memur encümenlerle kararlar alınıyor. Kayyım geldiğinde kendisiyle birlikte daha önce AKP belediyelerinde çalışmış olan başkan yardımcılarını da getirdi. Kendi yerelinden doğru başkan yardımcıları seçilmedi” ifadelerini kullandı.  

 

KAYYIM VE SEÇİLMİŞ BELEDİYE BAŞKANININ FARKI!

 

Kayyımla birlikte birçok sorunun meydana geldiğini vurgulayan Elvan Uçar Kordu, meclis üyeleri olarak muhtarlar ve derneklere yaptıkları ziyaretlerde de halkın kayyımdan şikayetçi olduğunu söyledi. Elvan Uçar Kordu, “Temizliğe ilişkin sıkıntı var. Çöplerin alınmadığı, konteynırların kirli olduğuna dair fazlasıyla şikayet alıyoruz. Kayyımın atanmış olmasından kaynaklı tekrardan seçilme gibi bir derdi olmadığı için sorunları çok da önemsediğini düşünmüyoruz. Halkın seçtiği belediye başkanı olsaydı halk belki hesap da sorabilirdi. Ama şimdi halk hesap soramıyor. Çünkü atanmış. Nasıl ki belediye başkanıyla, kaymakam arasındaki ilişki halkta farklılık gösteriyorsa bu durum şu an halka yansıyor. Daha önceden seçilmiş belediye başkanı varken sosyal yardımlara olan taleplerin, isteklerin daha yoğun olduğunu ama kayyım sürecinde insanların gidip herhangi bir sosyal yardım talebinde bulunmadığını da muhtarlardan öğrendik” diye belirtti. 

 

ESENYURT’UN SORUNLARI

 

Esenyurt’un resmi nüfusu 950 bin küsurken, gayri resmi nüfusunun ise 1 milyon 500 bin olarak tahmin edildiğini dile getiren Elvan Uçar Kordu, sürekli inşaat yapıldığından ilçede hastane, okul ve benzeri için boş arsa kalmadığını söyledi. Bu yüzden ilçenin 10 kilometre uzaklığında bir okulun yaptırıldığını, okul yanında fabrikaların da olduğunu söyleyen Elvan Uçar Kordu, bu durumunda araba eksikliğini ortaya çıkardığını kaydetti. Daha sonra otobüs seferlerinin artırılarak sorunun çözülmeye çalışıldığını belirten Elvan Uçar Kordu, Esenyurt’ta son 25 yılda rant politikalarının öne çıktığını söyledi. Elvan Uçar Kordu, muhtar ziyaretlerinde okul, park, yeşil alan eksikliklerinin açığa çıktığını ifade ederek, “Esenyurtluların nefes alacağı bir alan olmamasına dair ciddi şikayetler var” dedi. 

Kadınların, gençlerin de sorunlarının olduğunu vurgulayan Elvan Uçar Kordu, “Rant politikalarından kaynaklı Esenyurt’un tamamına hakim olmuş bir imar sorunu var. Esenyurt tamamen beton yığınına dönmüş. Mesela televizyonları açtığımızda her 3 haberden biri Esenyurt’ta yaşanan olumsuz olaylardan bahsediliyor. Ne hikmettir ki havuz medyası bu haberleri verirken, Esenyurt’ta yaşanan olaylarda özellikle Esenyurt diye belirtirken, diğer ilçelerde yaşanan olayları İstanbul olarak belirtiyor” diye konuştu. 

 

Elvan Uçar Kordu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle belediye nezdinde 7 aylık sürecimizde de gördük ki kadınlara dönük bir kooperatifleşme sürecimiz oldu. Kadınlara ekonomik olarak nasıl destek sunarız şeklinde çalışmalarımız oldu. Maalesef kayyımla geldikten sonra tasfiye etmek zorunda kaldık. Kadınların da gençlerin de belediye nezdinde dezavantajlı gruplar olarak değerlendirildiğini gördük. Belki daha sonraki süreçte yine seçilmişlerle hareket edilirse kadının ve gençliğin sesinin yükseldiği bir Esenyurt olması noktasında çalışacağımızı belirtmek isterim.”

 

SÜREÇ VE KAYYIM SORUNU

 

Kayyım yönetiminin Esenyurt’u yaşanmaz bir hale getirdiğini vurgulayan Elvan Uçar Kordu, “Burada önemli olan halkın kendi seçilmişleriyle Esenyurt’u yönetmesi. Var olan bu sorunlara seçilmiş belediye başkanıyla, belediye meclisiyle birlikte cevap olmasıdır. Öte yandan ülkede bir barış sürecinden geçiyoruz. Bu sürece denk düşecek pratiklerin ve sürecin Esenyurt’ta da yansıyacak taraflarının olduğunu düşünüyoruz.  Bu kayyım politikaları var olan süreçte konuşulduğu ve beklentinin olduğu bir yerde görülüyor. Barışla birlikte kayyımların da gideceği yönünde halkın bir beklentisi var. Bölgede diğer belediyelere kayyım atanırken, biz burada nasıl bir şey olduğunu çok görememiş olabiliriz. Ama burada birebir kayyımı yaşadık. Gerçekten ciddi bir hak ve irade gaspıdır” ifadelerine yer verdi.  

 

MA / Ömer İbrahimoğlu