İSTANBUL - İstanbul'da yazar ve sanatçılar "barış" panelinde buluştu. Dr. Ali Çerkezoğlu, "Direnenin direnenle dayanışmayı ortaklaştırma düzeyi çok düşük ve bu kendiliğinden değişecek bir şey değil" dedi. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Dil Kültür Sanat Komisyonu, “Aydınlar ve sanatçılar barışı konuşuyor” konulu panel düzenledi. Maltepe’de bulunan Yılmaz Mızrak Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panel etkinliğini çok sayıda kişi izledi. 

 

Türk Tabipleri Birliği'nden (TTB) Ali Çerkezoğlu, Kürt sorununun ülkenin en ciddi meselelerinden biri olduğunu söyledi. Çerkezoğlu, "Kürt sorunu bu ülkenin demokrasi sorunudur. Gazze’de, Cizre’de, Suriye’de... Arap Alevilerin yaşadığı katliamlar… Normal gibi yaşanıyor, empati kaybolmuş durumda. Memleketim Antakya’ya gittiğimde yıkıntıları görüyorum, Gazze’de Filistin’de benzer bir yıkım her gün var. Direnenin direnenle dayanışmayı ortaklaştırma düzeyi çok düşük ve bu kendiliğinden değişecek bir şey değil" diye konuştu. 

 

‘YENİ BİR İNŞA SÜRECİ’ VURGUSU 

 

Şair ve akademisyen Mehmet Altun, ezilen halkların kimlik mücadelesi vermek zorunda kaldığını belirtti. Altun, "Hala koskoca dünyada 'biz de varız' diye kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bunun utancı ve ayıbı bizim değil" dedi.  Altun, bütün sorunların çözümü için yeni bir inşa sürecinin oluşması gerektiğini vurguladı. 

 

KIBRIS DENEYİMLERİ

 

Şair Neşe Yaşın, Kıbrıs’taki süreç deneyimlerini aktardı. Neşe Yaşın, "İçinde barış sözü geçen her girişim desteklenmeye değer. Süreç için doğru ve net bir tarif geliştirmek gerekli. İnsanların kalbine dokunacak, kuşkularını giderecek bir söylem gerekli. Barış ve süreç tartışmalarında kullanılan bir terminoloji var. Türkiye’de böyle değil belki ama Kıbrıs’ta sıfır iletişim durumu vardı ve çatışmanın bizzat içinde olmuş kuşak, çatışmayı görmemiş kuşaktan daha çok istiyordu birleşmeyi ve barışı” dedi.

 

‘İKTİDAR CHP’Yİ SÜREÇ DIŞINA İTMEK İSTİYOR’

 

Gazeteci İrfan Aktan, geçmiş dönemlerde Kürtlerin varlığının inkar edildiği süreçler yaşandığını belirterek, "Şimdi ise Kürtler vardır ama Türk’ün kardeşidir söylemi var. Bu tek başına bir demokratikleşme değildir. 2013-2015’te iktidar da demokratikleşme sürecinden bahsediyordu. Bugün de CHP’ye operasyonlar yaşandı. CHP’yi bu sürecin dışına itmek için de bu operasyonlar gerçekleşiyor. Ama Kürt tarafı buna ikna değil; Bese Hozat da bir röportajında ‘İstanbul’da demokratik bir sistem olmadığında Diyarbakır’da da olmaz’ dedi" ifadelerini kullandı. 

 

‘KÜRT MÜCADELESİ GERİLETİLEMEDİ’

 

Siyasetçi Sinan Tutal, Kürt hareketinin baskı yoluyla geriletilememesinden kaynaklı yeni bir sürecin başladığına işaret etti. Tutal, "Türkiye devleti bölünme fobisinin ardından iki dönem kayyım atadı Kürt illerindeki belediyeleri. Kayyum atamasının istediği sonucu vermediğini gördüler. 12 defa parti kapattılar, başka isimle yeniden kuruldu. Bunların Kürt mücadelesini geriletmediği görüldü. Son seçimde DEM Parti kent uzlaşısı temelinde CHP ile birçok belediye kazandı” diye konuştu.