Tarihçi Aydın: İkinci yüzyılda ‘Demokratik Cumhuriyet’ bir şanstır

img
İSTANBUL- PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çözüm için önerdiği “Demokratik Cumhuriyet” modelinin bir şans olduğuna dikkat çeken tarihçi Erdoğan Aydın, “Demokratik Cumhuriyet; Türkiye’nin kanamakta olan yaralarının tedavi edilmesinin biricik yol ve yöntemidir” dedi. 
 
Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışı ardından 29 Ekim 1923’te “Türkçülük” esası üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti yüzüncü yılına girdi. Cumhuriyet boyunca inkar, imha ve asimilasyon politikaları ile Kürtler başta olmak üzere halklar kırımdan geçirildi. Bu kırımlara Kürtler, sistematik bir şekilde yerel başkaldırılarla hep karşı çıktı. En son olarak bu politikalara başkaldıran PKK Lideri Abdullah Öcalan, kalıcı çözümün “Demokratik Cumhuriyet” projesi ile mümkün olabileceğine dair ısrarını sürdürürken, yüzüncü yıllına giren Cumhuriyet ile birlikte Abdullah Öcalan’ın çözüm tezi daha da çok tartışılmaya başlandı. 
 
Tarihçi Erdoğan Aydın, Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlerin rolü ve itirazlarını, Abdullah Öcalan’ın çözüm perspektifi niteliğinde olan Demokratik Cumhuriyet önerisini değerlendirdi. 
 
 KÜRTLER VE TÜRKLERİN ORTAK VATANI
 
Cumhuriyet öncesi döneme işaret eden Aydın, bu dönemde “Kürtlerin ve Türklerin vatanı” şeklinde tarifin olduğunu ve bu nedenle özellikle Azadî Cemiyeti’nin bu yönlü taleplerinin olduğunu anımsattı. Milli mücadele döneminde Kürtlerin ve Türklerin eşit haklara sahip olacağına dair bir gelecek vaadinin olduğunu dile getiren Aydın, “Bu açıdan baktığımızda, kullanılan millet kavramı, ‘Türk ulusu’ anlamında değildi. Müslüman milleti kast ediliyordu. Bunun için de öncelikle Kürtler ve Türkler yer alıyordu” dedi.  
 
KÜRTLER TECRÜBESİZDİ
 
Bu hususa dair Misak-ı Milli’ye de işaret eden Aydın, “Kurtarılması düşünülen vatan toprakları, ‘Kürtlerin ve Türklerin yaşadığı topraklar’ şeklinde tabir ediliyordu.  Bunun yanı sıra Lozan’a Kürtler ve Türklerin hakkı için gidildi. Bu süreçte Kürt aşiretlerinden destek de aldılar. Aynı zamanda imzalı metinler de almışlardı. Fakat arada önemli bir fark vardı; Türkçülük siyasetini izleyen Türkçülük egemen sınıfları, çok örgütlü askeri donanıma sahip entelektüel birikimleri daha yüksek ve örgütlüydüler. Bir önceki dönem İttihat Terakki tecrübesinden yan yana gelmekteydiler. Buna karşı Kürt egemenlerinin böyle bir tecrübesi yoktu” diye konuştu. 
 
‘YARIM KALAN İŞ’
 
Kürtlerin kendi aralarından çelişkiler yaşadığını bu nedenle ortaklaşma konusunda zorluklar yaşadıklarını ifade eden Aydın, “Ortak tek Kürt ulusal siyasetinin saptaması konusunda zorlandılar. Böyle bir dönemdi. Bu tür faktörler bir araya geldiğinde aslında Lozan Anlaşması’nın imzalanması akabinde başta Mustafa Kemal ve diğer yöneticiler, yarım kalan bir işi tamamlamaya yöneldiler. Yarım kalan iş neydi? Elbette Ziya Gökalp’in Türkleştirmek, Müslümanlaştırmak ve Muasırlaştırmak projesi idi. Ermenilerin, Rumların tavsiyesiyle bir anlamda bir mesafe kat edilmişti. Ama tavsiye edilmesi gereken bu sefer Müslümanların içerisindeki farklılıklar vardı. Kürtler burada temel pozisyondaydılar. Nitekim Lozan Anlaşması sonrasında Milli Mücadele önderliği, ‘1921 Anayasası’nı değiştirdi” ifadelerini kullandı. 
 
DEMOKRATİK ÖZERKLİK 
 
1921 Anayasası’nın Ademi Merkeziyetçi yönünün olduğunu ve bu yönüyle “Demokratik Özerkliği” de garanti altına alan bir Anayasa olduğuna vurgu yapan Aydın, “Eğer bu anayasa uygulansaydı hem Kürtler açsından sorun çözülürdü hem de Türkiye demokratik bir ülke olurdu. Bu gün Türkiye çok daha müreffeh, çok daha zengin olurdu. Uluslararası iş bölümünde çok daha aktif rol oynardı. Ama Türk egemen sınıflarının sadece Türklükle kendini sınırlamaları tıpkı bir önceki dönem Ermenileri tasfiye etmeleri gibi Kürtlerin de tasfiyesini daha başından kafalarına koymuşlardı. Milliyetçi ideoloji ve salt kendileri için devlet yönelimi belirleyeniydi. Artı Kürtlerle bu toprakları, bu egemenlik alanını paylaşmak istemiyorlardı. Aslında paylaşmış olsalardı Kürtlerin bugün yaşadığı topraklarda çok daha gelişkin bir ekonomi söz konusu olabilirdi” diye konuştu. 
 
İSYAN İNKARLA BAŞLADI
 
Bu anlayışa karşı Şeyh Said başkaldırısının yaşandığını ancak, “İsyan oldu, onun için Kürtlere yöneldik” anlatısının öne sürüldüğünü anımsatan Aydın, bunun “kesinlikle” gerçeği yansıtmadığını belirtti. Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şeyh Said’in isyana filen zorlandığı atmosfer, Kürtlüğün inkarının anayasal düzeyde ilan edilmesinin sonrasında gerçekleşti. Yani milli mücadele döneminde Kürtlere verilen taahhütlerin tümü devre dışı bırakılması üzerine Şeyh Said’in şahsında isyan gelişti. O döneme kadar birlikte bir gelecek tasafürü vardı. İsyan, travmanın tepkisiydi. Bu tepki ne yazık ki Türk egemen sınıfları tarafından Kürtlüğe yönelik topyekün bir fırsata dönüştürüldü. Sonrasında Takrir-i Sükun yani ‘sessizlik’ yasası çıkarıldı. Bu yasayla şu yapıldı: Sadece Kürtler değil Kürt olma hakkı değil aslında muhalif olabilecek hiç kimse ayakta bırakılmadı.” 
 
TASFİYE DEVREYE GİRDİ
 
Öyle ki “Milli Mücadeleyi” başlatan Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Belle, Adnan Adıvar ve Tarakkiperver Cumhuriyet Fıkrası içinde yer alan pek çok ismin de “tasfiye” edildiğinin altını çizen Aydın, ayrıca sosyalistlerin de fiziken tasfiye edildiğini kaydetti. Bu durumu aynı zamanda “operasyon” olarak değerlendiren Aydın, “Nazım Hikmet Ran kendini zar zor kurtardı. Muhalefet edecek kimseyi bırakmadılar. Öyle ki İstanbul basını ki hepsi aslında Ankara’dan yanaydılar ancak hepsini Elazığ’da hücrede tuttular. ‘Siz de iş birliği yaptınız’ denildi” diye kaydetti. Aydın, tam bir suskunluk hedefinin olduğunu belirterek, “Alevilerin Alevi olma hakkı da fiilen yasaklandı. Bütün bunları ele aldığımızda birinci dönemde zayıftılar. O nedenle Kürtler, Aleviler ve sosyalistlerle iş birliği yaptılar. Fakat ne zaman ki savaşı kazanıp Lozan’ı imzaladıklarında, kafalarındaki projeyi uyguladılar” diye belirtti.
 
TÜRKİYE’YE KÖTÜLÜK YAPTILAR
 
Binlerce insanın öldürüldüğünü dile getiren Aydın, şöyle devam etti: “Türkiye’ye çok büyük kötülük yaptılar. Binlerce insan sürgüne gönderildi ve binlerce insanın mülküne malına el konuldu. Tıpkı bir önceki dönemde İttihat Teraki’nin gayrımüslimlere yaptığı gibi bu sefer Kürtlere yapıldı. Kürtlerin karşı koyuşları, ‘Şeyh Said isyanı’ diye tabir edilen dirençte de ‘biz halklarımızı istiyoruz’ talebi vardı. Fakat şöyle düşünülmesin: ‘Kürtler sürekli isyan etti’ söylentisi doğru değil. Ağrı İsyanı’nın farklı bir bağlamı var. Ancak diğerlerinin hepsi, ‘dilimizi, inancımızı istiyoruz. Biz de bir ulusal aidiyetiz’ şeklinde argümanlar ile gerçekleşti.” 
 
İÇ SÖMÜRGE OLARAK GÖRÜLÜYORDU
 
Durumu, "kurt ile kuzu" metaforu ile açıklayan Aydın, “Tepede duran kurt, kuzuya, ‘Benim suyumu bulandırıyorsun’ diyor. Kuzu ise Kurda, ‘Ben senin suyunu bulandıramam çünkü aşağıdayım. Senin suyun oradan buraya akıyor’ der. Böyle bir davranış sergilendi. Nitekim Kürtçenin yasaklanması, sürgün kararnameleri, bütün gizli raporlarda ‘Kürdistan’ diye tabir edilen ancak açık raporlarda ‘Şark’ diye tabir edilen bir bölgenin aslında yeniden yapılandırılması hedefteydi. Bu nedenle Balkanlardan, Kafkaslardan getirilen göçmenler yerleştirildi. Bu uygulamalarla bir mühendislik teknolojisi uygulandı. Bir iç sömürge atmosferi vardı” dedi. 
 
FETHETMEK İÇİN YAPILDI
 
Kurdistan’a demir yolunun götürüldüğünü ve bu demir yolunun “vatandaşlık hakkı” kapsamında götürülmediğine de işaret eden Aydın, “Bunları onu fethetmek etmek için yaptı. Nitekim İsmet İnönü örneğin Dersim ile ilgili  yazdığı raporlarda, ‘biz Dersim gaylesini demir yollarıyla çözdük’ diyor. Okullar da aynı şekilde yapıldı. Şimdi okullar aslında bir asimilasyon aracı olarak uygulandı. Bugün hala temel bir yara olan ana dil hakkının tanınmaması da zaten bunun göstergesidir. Bu açıdan baktığımızda aslında şunu teslim etmek lazım. Bu toprakları tektipleştirmek hedefi vardı. Yüzüncü yılına geldiğimiz Cumhuriyetin ne için demokratikleşemediğini esas cevabı bunlardır. Esas cevap burada aranmalıdır” diye kaydetti. 
 
BÜTÜNLÜKLÜ BİR ÇÖZÜMLEME
 
“Bu işin mayasında anti-demokrasi var” diyerek sözlerini sürdüren Aydın, Türkiye’nin NATO’ya girmesi ile de demokrasi açısından negatif bir etkinin oluştuğunu söyledi. AKP iktidarında aynı kapsamda politikalar işlediğini dile getiren Aydın, bu politikalar nedeniyle Cumhuriyet’in yüzüncü yıllına kadar demokrasinin yaşanmadığını belirtti. Aydın, “Bizim ayağımıza bağ, boynumuza kelepçe olan tüm yasakları gideren ve geçmişte yapılan hatanın da özeleştirisi bir yerden kurulursa önümüz açık olur. İkinci yüzyıla sorunları çözmüş olarak geçeriz. Böylesi bir çözümleme yapılmasa demektir ki; bizi yönetenler ister modernist, ister gelenekçi veya ister Kemalist ya da İslamcı fark etmez, bizi demek ki ikinci yüzyılda da birincisi gibi yönetmek istiyorlar. Yine Kürtlük, Alevilik, sendikalar, haklar yasak. Ne olacak? Böyle bir atmosferde kimse kalkıp niye İslamcılar iktidara geldi, geliyor demesin. Toplumu sıkıştırırsanız İslamcılar gelir. Toplumu çaresiz bırakırsanız, sol ayağını kırarsanız, toplumun çoğulcu dinamizmini yasaklarsanız, çürüme kaçınılmaz olur. O yüzden bütünlük ve bilimsel bir çözümleme yapmak lazım” diye belirtti.
 
‘PAN ZEHİRDİR’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği “Demokratik Cumhuriyet"e işaret eden Aydın, “Demokratik Cumhuriyet çok kimlikli, çok kültürlü bir Cumhuriyet demektir. Herkesin kendini ifade edebileceği bir Cumhuriyet demektir. Vatandaşın vatandaş olmadan gelen haklarını kendini nasıl görüyorsa öyle yaşama hakkının tanındığı bir Cumhuriyet demektir. Bu açından baktığımızda Demokratik Cumhuriyet ‘Kemalist Cumhuriyet’e’ karşı bir panzehirdir. Demokratik Cumhuriyet önümüzdeki dönemde gerçek anlamda toplumsal kardeşliğin, ekonomik refahın, komşularla barışabilmenin ve dünyada saygın bir yer edebilmenin olmazsa olmaz gereğidir. İkinci yüzyılını Türkiye Cumhuriyeti birincisi gibi geçiremez. Şu anda her ilişkisi tıkanmış halden zaten net olarak görülüyor”  diye kaydetti. 
 
‘DEMOKRATİK CUMHURİYET ŞANSTIR’
 
“Demokratik Cumhuriyet, bir seçenek ve şans ile imkandır” diyen Aydın, sözlerini “Toplumun bütün kesimleri tarafından anlaşılması lazım. Türkiye’nin demokrasi güçlerinin de Kürt hareketi, Alevi hareketi, sosyalistler ve herkes bunu toplumun diğer kesimlerine anlatma beceresi de göstermesi lazım. Burada da bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Demokratik Cumhuriyet; Türkiye’nin kanamakta olan yaralarının tedavi edilmesinin biricik yol ve yöntemidir” şeklinde konuştu. 
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

12/01/2023
10:09 Êlih'te Serê Salê kutlanacak
10:09 Okyanus sıcaklıkları en yüksek seviyede
09:03 Siyasetçilerden 15 Ocak çağrısı: Umudu haykıracağız
09:02 Dersim HES, baraj ve maden ocakları kıskacında
09:02 Giresun'da doğal balıkçılığı bitirecek proje
09:01 Kurkut cinayetini fotoğraflayan gazeteci Gök'ün cezası onandı
09:01 Hevsel’de gayriresmi talan: Aidiyet olmadığı için yıkıyorlar
09:01 Gazeteci Oremar: İran'da halk taleplerinde ısrarcı
09:01 Cezasızlık mültecilere dönük ihlalleri arttırdı
09:00 Şeker: TBB, İmralı başvurusuna dair bakanlığa yazı gönderdi
09:00 Tarihçi Aydın: İkinci yüzyılda ‘Demokratik Cumhuriyet’ bir şanstır
09:00 12 OCAK 2023 GÜNDEMİ
11/01/2023
22:22 ‘Seyrana Li Çeper’ oyununa yoğun ilgi
21:42 HDP Gençlik Meclisi üyelerinin yargılandığı dava ertelendi
20:07 Emek ve Özgürlük İttifakı’nın miting çalışmaları sürüyor
19:40 İzmir'de KHK eylemi 236'ncı haftasında
19:11 İmamoğlu hakkında yeni dava
18:58 Oluç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Soylu gibi konuşuyor
18:53 Fincancı cezaevinden çıktı: Hakikati paylaşmak sorumluluğumuzdur
18:11 Ülkü Ocakları üyesi Yalçın, bir kadını ağır yaraladı
17:30 HDP Mûş il binasına saldırı
17:25 Paris katliamları BM önünde protesto edildi
16:36 Turan: AKP iktidarında emekli aylığı yüzde 75 azaldı
16:03 Eğitim Sen'den anadilde eğitim çağrısı
15:59 Wan’da kız ve erkek öğrencilerin sınıfları ayrıldı
15:49 İzmir'de bir doktor ölü bulundu
15:03 Emekçilerden ‘insanca yaşamaya yetecek ücret’ talebi
14:54 Yeşil Sol Parti: Hazine yardımına bloke kararı gasptır
13:57 TTB: Fincancı’ya ceza yok hükmündedir
13:32 Fincancı’ya hapis cezası ve tahliye
13:29 Êlih’te kaza: 1 ölü, 5 yaralı
12:52 Qamişlo-Hesekê yolunda bir araca saldırı
12:19 İran'da baskıya rağmen direniş sürüyor
12:14 Fincancı: ‘Kimse ölmesin’ dediğimiz için hedefteyiz
12:05 Eren: Başsavcı hukuki hiçbir delil sunmadı
11:59 Şenyaşar ailesi: 17 Ocak'ta adil bir yargılama bekliyoruz
11:55 Yerine kayyım atanan Buluttekin: İstanbul’da yaşananlar muhalefetin hatası
11:33 Remzi Kartal: Avrupa Kürtler üzerindeki siyasi ambargoyu kaldırmalı
11:15 HDP hesabına bloke kararına karşı 76 kurum ve 2 bin 393 isimden imza
11:09 Adalet Nöbeti 15’inci gününde: İmralı’da görüşme sağlanmalıdır
10:24 Rojhilatlı mültecilerin koruma başvurusu reddedildi
10:15 Kayyım 95 puan alanı değil 61 puan alanı müdür yaptı!
09:59 Hasta tutuklular genelgesi: Eşitlik ilkesi uygulanmalı
09:38 Thomas Schmidt: CPT’nin son ziyareti İmralı’da özel koşulların kabulü oldu
09:26 Kadınlardan Fincancı’ya destek: Duruşu iktidara korku, bize güç veriyor
09:22 MSD ve Suriye Ulusal İttifakı’ndan ortak çalışma kararı
09:09 Bülbül: İmralı hukuksuzluk sisteminde koca bir ağ var
09:05 Mêrdîn'de Vakıflar Müdürlüğü'nden esnaf kiralarına fahiş zam
09:01 Arap ve Êzidî kadınlar Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için örgütlendi
09:01 Devrime adanmış bir hayat: Menal Mêrdîn
09:01 Emek ve Özgürlük İttifakı büyük mitinge hazırlanıyor
09:00 AYM cinayet şüphelisi polisi 'süre aşımı'yla kurtardı
09:00 AKP’li Artuklu Belediyesi’nde ‘rüşvet havuzu’
09:00 Duruşma öncesi açıklama: Fincancı serbest bırakılsın
09:00 11 OCAK 2023 GÜNDEMİ
10/01/2023
23:33 Jineoloji Araştırma Merkezi Konferansı yapıldı
20:59 KESK, TÜİK verilerini protesto etti
20:45 Sancar: AYM’den kararını seçimden sonraya alması talebinde bulunacağız
20:20 ‘Cezaevinde haber yazan gazeteciler umudu sürdürüyor’
18:44 Almanya, Türkiye’nin sanatçı Tunç’a dair talebini reddetti
18:17 BM’den çocuk ve genç ölümlerine ilişkin uyarı
17:46 Eylem yaptıkları gerekçesiyle yargılanan 40 kişiye beraat
17:28 Kuran kursundaki işkenceye ilişkin dava ertelendi
17:12 TTB’ye açılan davada savcı duruşmaya katılmadı
17:03 G.Ç.’yi katletmeye çalışan Erkmen'in duruşması ertelendi
16:59 HDP’den MA ve JINNEWS’e 10 Ocak ziyareti
15:57 13 çocuk ve 2 DAİŞ’li İspanya’ya teslim edildi
15:29 TTB davası başladı: Dün susmadık, bugün de susmayacağız
15:23 Birçok kentte TTB'ye destek
14:41 TTB davasında gazetecilere engel
14:07 Şenyaşar ailesine saldırı davasına katılım çağrısı
13:24 Gar Katliamı: 87 aydır adalet bekliyorlar
13:17 DFG: Gazetecilerin tutuklu olduğu yerde 10 Ocak bayram günü değildir
12:56 Ferit Şenyaşar: AKP'li Yıldız'ın yargılanmasını istiyoruz
12:44 Sancar: Bize ağır saldıranlara büyük kaybettireceğiz
12:40 Mersin Limanı’nda iş bırakma eylemi
12:34 Gazeteci Ender İmrek beraat etti
12:32 Yargıtay’ın kapatma delili: HDP önünde oturtulan aileler!
12:22 Adalet Nöbeti eylemcilerinin yargılandığı dava ertelendi
11:51 Sendikaya üye olan işçi işten çıkarıldı
11:34 MKGP: 15 kadın gazeteciye 23 yıl hapis cezası verildi
11:19 Ege Denizi’nde 5 büyüklüğünde deprem
11:07 Tecride karşı Adalet Nöbeti: İmralı’nın kapılarını açın
11:05 Halbusi, Şengal heyeti ile görüştü
10:37 10 Ocak'ı cezaevinde karşılayan gazeteciler: Hakikatin izindeyiz
10:36 1 yılda 362 ekolojik talan
10:19 Xozat’ta kuduz tedbiri
09:56 HDP: Basın ve ifade özgürlüğüne darbe vuruldu
09:33 İmir: Kadınların mücadelesi Kürt birliğine güç verecek
09:29 Gazeteci Sezgin Kartal gözaltına alındı
09:09 Dilbilimci Bakır: Anadil için eşsiz bir mücadele gerekli
09:04 Kadınlar Anayasa değişikliği teklifine neden karşı?
09:03 'Newala Qesaba’da insanların kemikleri üzerine inşaat yapmak vicdansızlıktır'
09:01 Çocuğa cinsel saldırıdan tutuklu imama tayin!
09:01 Tutuklu gazetecilerin aileleri: Dayanışmayı büyütelim
09:01 Otlu peynire yüzde 100 zam
09:00 Dr. Yüksekkaya: Sağlıktan tasarruf, ağır hesaplarla karşınıza çıkacak
09:00 10 OCAK 2023 GÜNDEMİ
09/01/2023
23:47 Endonezya açıklarında 7.6 büyüklüğünde deprem
21:18 MKM’den Paris ve Silopiya’da katledilenler için anma töreni
21:03 Haller: Yargılamalar TTB’nin önemini gösteriyor
20:09 Kadınlardan Paris katliamı protestosu
20:00 Kuzey ve Doğu Suriye halkından Paris katliamı anması
19:48 İran İnsan Hakları Örgütü: Protestolarda en az 481 kişi katledildi
19:04 BİGACEM’İN çalınan bazı eşyaları bulundu
18:46 Mûş’ta gözaltına alınan 20 kişi serbest bırakıldı
18:30 ‘Olof Palme Ödülü’ 3 kadına verildi
18:22 Mersin'de 3 kişi tutuklandı
18:20 Yönetmen Sibel Tekin’in iddianamesi kabul edildi
17:27 Polisin darp ettiği avukat Alphan’ın duruşması görüldü
17:06 Tutuklu Kartal, Antalya Cezaevi’ne sevk edildi
16:23 'Bu kavga bitmeyecek'
16:10 Ölüye Saygı İnisiyatifi: Devlet cenazelere eziyet ediyor
16:06 Cemevlerine saldırı iddianamesi: Saldırganın akli dengesi yerinde değil!
15:56 Paris’te katledilen kadınlar anıldı: Hesap verecekler
15:51 İran’da idam karşıtı eylem
15:48 Mersin'de Şaylemez anması: Kadınlar geri adım atmayacak
15:11 DFG’den 2022 raporu: 39 gazeteci tutuklandı, 76 gazeteciye ceza verildi
14:53 Beştaş: Paris katliamlarının bağlantıları araştırılsın
14:49 Kayıp 2 kadın katledilmiş halde bulundu
14:30 HDP’den AKP’nin görüşme talebine ret
14:24 Fidan Doğan mezarı başında anıldı
13:39 Cansız, Doğan ve Şaylemez Rojava’da anıldı
13:06 Ökten: İktidar TTB'den intikam almak istiyor
12:34 Zilan Deresi'ndeki kemiklere dair başvuruya yanıt yok
12:33 Öğrenci servisi devrildi: 1 ölü, 9’u ağır 14 yaralı
11:58 Şenyaşar ailesi: Müjdeler iktidarı kurtarmayacak
11:27 Emekçilerin talebi: Promosyonlar güncellensin
11:24 Zübeyir Aydar: Paris’teki katliamları Fransa ve Türkiye gladyosu organize etti
11:20 Sincan Cezaevi’nde ‘Jin, jiyan, azadî’ soruşturması
11:06 Adalet Nöbeti 13’üncü gününde: Tecrit kırılsın, savaş politikalarına son verilsin
10:58 HDP yöre dernekleriyle bir araya geliyor
10:01 İzmir'de bir kadın katledildi
10:00 HDP’nin kararına seçmenden onay: Dönüşüme davettir
09:59 Wan’da kar nedeniyle yollar kapandı
09:56 Sincan’a sevk edilen Sarı’nın abisi: Yapılan işkencedir
09:29 Emniyet Mîr Perwer’in cenazesine katılanları ‘örgüt yandaşı’ diye kaydetti
09:28 Kuytul'un eşi: Önce hapsettiler sonra suç ürettiler
09:03 Bedenini ateşe veren tutuklu: İnsan saldırıya karşı onurunu korumalı
09:03 Gazetecilerin 'çıplak arama' suç duyurusuna takipsizlik
09:02 'HDP, Hazine yardımıyla değil halk desteğiyle kazanıyor'
09:02 Rojava'da savaşan Cotkar'ın ailesi: Türkiye ölümden başka bir şey götürmedi
09:01 5 yılda 282 cenazeden 23’ü teslim edildi
09:00 Mehmet Emin Özkan'ın avukatı: Genelge çözüm değil, yasa değişmeli
09:00 Saha gazeteciliği bitirildi: 10 Ocak kutlanacak bir gün değil
09:00 Jîneolojî editörü Berk: Politik cinayetlere rağmen kadınlar vazgeçmiyor, örgütleniyor
09:00 09 OCAK 2023 GÜNDEMİ
08/01/2023
23:33 Sancar’dan 'ortak aday' açıklaması
21:55 Metîna ve Garê’ye bombardıman
21:09 Êlih’te soba zehirlenmesi: 1ölü