ANKARA - Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, köy okullarının açık tutulması gerektiğini belirterek, “Köy okullarına ayrılmasını beklediğimiz bütçeyi, başka kurum ve vakıflara aktarabiliyor” dedi.

 

Mili Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) “Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikte” yapılan değişiklikler, 14 Mayıs Cumartesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmelikte, “nüfusu az ve dağınık olan köy ve benzeri yerleşim yerlerinde öğrenci sayısına bakılmaksızın valilikçe uygun görülmesi durumunda Bakanlık onayı ile ilkokul açılır” ifadeleri yer aldı. Ayrıca, okul öncesi eğitim kurumlarının açılabilmesi için de kimi şartlar getirildi. Buna göre, anaokulu açılabilmesi için öğrenci sayısının en az 20 olması ve etkinlik/oyun odası bulunması gerekiyor. Uygulama sınıfı ve ana sınıfı açılabilmesi için öğrenci sayısının en az 10 olması gerekiyor. Nüfusu az ve dağınık olan köy ve benzeri yerleşim yerlerinde ise en az 5 çocuk bulunması hâlinde ana sınıfı açılabiliyor.

 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) açıkladığı verilere göre, 2002’den bugüne kadar 20 bin 243 köy okulu kapatıldı, 3 milyon 275 bin olan öğrenci sayısı 622 bine düştü.

 

Konuya dair değerlendirmelerde bulunan Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, MEB’in yaptığı yönetmelik değişikliği samimi olmadığı, köy okullarına bütçe ayrılmasına ve kapatılan köy okullarının yeni eğitim öğretim yılında hazır hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

 

KÖY OKULLARI AÇIK TUTULMALI

 

Yardım,“Yönetmeliklerin uygulanmasıyla, ilgili problemler yaşıyoruz. Yeterli öğrenci sayısı olmadığı gerekçesiyle köy okulları kapatıldı ve pek çok öğrenci de eğitim ve öğretimin dışına çıkmak zorunda bırakıldı. Köy okulları kapatıldığında, bu öğrencilerin il ve ilçe merkezlerine gidip gelmesi gerekiyordu. Pek çok şehrin coğrafi koşullarını düşünüldüğünde, bunun gerçekliğinin olmadığını gördük. Köy okullarının açık tutulması ve öğrencilerin de eğitim hakkından faydalanıyor olması gerekirdi” ifadelerini kullandı.

 

EŞİT KOŞULLARDA EĞİTİM TALEBİ

 

Köy okullarının kapatılmasının eşit koşullarda eğitime erişimi engellediğini belirten Yardım, “Köy okullarının kapatılması taşımalı sistem ve ihale sistemi üzerinden birçok sorun doğurdu. Çocuklar, taşımalı eğitime mecbur bırakıldıkları zaman eğitimden de uzaklaşıyor ve sosyo-ekonomik geliri düşük ailelerin çocukları, eğitime erişemiyor. Taşımalı eğitimi karşılayamayan ailelerin çocukları, kalacakları ve barınabilecekleri, yurtlar da olmadığı için cemaat ve tarikat yurtlarına maruz kalıyor. Cemaat yurtlarında da istismar ve şiddet olayları da çok yoğun olarak yaşanıyor. Cemaat yurtlarında kalan çocukların güvenlik kaygısı var. Tedirginlik yaşayan ailelerde özellikle bir zaman sonra da kız çocuklarını okula göndermiyor” diye belirtti.

 

‘BÜTÇE VAKFA GİDİYOR’

 

MEB’in Maarif Vakfı’na 1,8 milyar TL civarında bir bütçe aktardığını hatırlatan Yardım,“2021-2022 eğitim öğretim yılının başlamasından bu yana, köy okullarının birçoğu hala tam anlamıyla hazır değil. Köy okullarında, birçok yerde güçlendirme yapılıyor, güçlendirmeden de kaynaklı olarak birçok okulda birleştirme yapılıyor. Sağlıksız eğitim koşullarının oluşmasına ek olarak, eğitim ve öğretimin de niteliksiz hale gelmesine de sebep oluyor. MEB, okula ve öğretmene ihtiyaç varken bütçeyi, Maarif Vakfı'na ayırabiliyor. Köy okullarına ayrılmasını beklediğimiz bütçeyi, başka kurum ve vakıflara aktarabiliyor. Temel yatırımın ve temel bütçenin de eğitime ve köy okullarına ayrılması gerekiyor. Ciddi bir öğretmen ihtiyacı var ve kadrolu öğretmen ihtiyacı karşılanmıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın da bunu karşılamak gibi bir politikası da yok” dedi.  

 

‘MEB SOMUT VERİLERİ PAYLAŞMIYOR’

 

MEB’in kapatılan köy okulları ve yeni yönetmelikle yapılacak olan değişikliklerin kamuoyuyla paylaşmadığını ifade eden Yardım, devamında şunları söyledi: “MEB kapatılan köy okullarına ve köy okullarına yeterli bütçe ayrılmasına dair, somut verileri paylaşmadı. Kaç tane köy okulu var, ayrılan bütçe ne kadar gibi. Verilerin tamamının, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından kamuoyuyla paylaşılması gerekirdi. Eğitim sistemi dediğimiz şeyin, bütün toplumu ilgilendiren bir yanı var. MEB'in böyle bir planlaması yok böyle bir planlama olsaydı bunları da paylaşıyor olması gerekiyordu. MEB, açıklamadığı verilerle de gerçekçi olmadığını gösteriyor. Yapılan yönetmelik değişikliğinin de tüm ayrıntılarıyla verilmesi gerekiyor."