Bir mezar mücadelesi: Oğlunun kemiklerini dördüncü kez gömdü

img
BEDLÎS - Kemikleri Garzan Mezarlığı'ndan çalınan Fedakar Turan’ın annesi Nuriye Turan, 2 yıllık mücadele sonucunda oğlunun kemiklerini alarak 4’üncü kez defnetti. 
 
Garzan Mezarlığı’nda bulunan 267 cenazenin çalınarak İstanbul Kilyos’ta kaldırımlara gömülmesinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen, ailelerden sadece 30’u cenazelerini alabildi. Birçok aile DNA (kan örneği) vermesine rağmen halen 237 cenazenin akıbetine dair bir bilgi yok. 
 
Birçok aile bu duruma tepki göstererek DNA örneği vermezken, bazı aileler de verdikleri mücadele sonucunda kemiklerini alabildi. Bu ailelerden biri de Turan ailesi. Bedlîs Barış Anneleri Meclisi üyesi Nuriye Turan (76), 1994 çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren ve sonrasında işkence edilip yakılan PKK’li Fedakar Turan’ın annesi.
 
YAKILAN CENAZEYİ ALIP ÖNCE KÖYE DEFNETTİ
 
Bedlîs Tetwan’ın (Tatvan) Gozeldere köyünde 1975 yılında dünyaya gelen Fedakar Turan, 1993’te PKK’ye katıldı. 1994 yılında Hîzan’da (Hizan) çıkan bir çatışmada 2 arkadaşıyla birlikte yaşamını yitiren Turan ve arkadaşlarının cenazeleri, askerler tarafından işkenceye maruz bırakıldı ve yakıldı. İşkence, o dönem yayın yapan Özgür Ülke gazetesinin, 7 Ağustos 1994 sayılı basımında "İnsanlık Utansın!" manşetiyle duyuruldu. 
 
Manşeti hala yanında taşıyan anne Nuriye Turan, o dönem zorlukla aldığı oğlunun cenazesini 1994 yılında kendi köylerine defnetti. Ardından Turan’ın kemikleri, farklı tarihlerde çıkan çatışmalarda yaşamını yitiren 12 gerillanın defnedildiği Garzan Mezarlığı’na taşındı. 2010’larda küçük bir mezarlık olan Garzan Mezarlığı’na 2015 yılına kadar 267 defnedildi. 
 
KEMİKLER ÇALINDI
 
Nuriye Turan, 2017’de oğlunun kemiklerinin devlet tarafından çalındığını öğrendi. Çalınan kemikler için bu sefer de İstanbul’un yolunu tutmak zorunda kalan Nuriye Turan, oğlunun ve Garzan’daki 266 cenazenin Kilyos’ta umumi tuvaletlerin bulunduğu bir kaldırıma gömülmesiyle bir kez daha yıkım yaşadıklarını söyledi. Nuriye Turan, büyük uğraşlar sonucu 14 Aralık 2019’da geri aldığı oğlunun kemiklerini tekrar köyleri olan Gozeldere’ye defnetti. 
 
CENAZELERİ GÜNLERCE İŞKENCE GÖRDÜ
 
Nuriye Turan, "Fedakar o zamanlar okuyordu. Daha sonra PKK'ye katıldı. Şehit düştüğünü televizyondan gördük. 3-4 gün cenazesi yerde kalmış, sonra korucular gidip cenazelere mermi sıkıp yakmış. Sonradan Fedakar ve 2 arkadaşının ilaç verilerek katledildiğini öğrendik. O dönem cenazesini almaya giden babasını helikopterle takip ettiler ve kimsenin onunla gitmesine izin vermediler. O cenazeyi alana kadar çok zorlandık. Cenazeyi alıp köye defnettik. Garzan Mezarlığı kurulduğu dönemde de alınarak oraya götürüldü. Mezarlığa çok kez saldırı düzenlediler. O zamanlar orada gerillalar karşılık verdiği için mezarlığı yıkamadılar. Ama son saldırılarla birlikte kemikleri mezarlıktan çalıp, torbalarına koyup İstanbul’a götürdüklerini öğrendik” diye konuştu. 
 
‘KEMİKLER SİZE NE YAPACAKTI?’
 
Mezarlığın talanı ve kemiklerin çalındığı duyumunu aldıktan sonra mezarlığın yolunu tuttuğunu ifade eden Nuriye Turan “Mezarlığın yakınına kadar dolmuşla gittim. Şoför bana, ‘nereye gidiyorsun’ diye sordu. Garzan'a dedim. 'Orada bir şey kalmamış' dedi. Ben yine de ısrar ettim. Orada indim ve mezarlığa gittim. Garzan’ı yıktılar, kemiklerimiz çalındı. Hemen İstanbul'a gittim. Savcılıktan kemiklerimi istedim. Onlara da söyledim, ‘Zaten öldürdünüz, kemiklerinden ne istiyorsunuz? Niye çocuklarımızın kemiklerini çalıyorsunuz’ diye sordum.  Çocuklarımızın kemiklerini alıp tuvalet kenarına gömdüler. Bu kabul edilir mi? Bunu Nemrut, Firavun da yapmadı. Hiç bir dinde ve kitapta yoktur. Bu çocuklar kimlikleri, varlıkları için mücadele etti. Ne istediniz kemiklerden, kemikleri size ne yapabilirdi” diye sordu. 
 
AİLELERE MÜCADELE ÇAĞRISI
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci sonrası devletin “barış” ve “kardeşlik söylemlerine işaret eden Nuriye Turan, somut hiç bir adım atmayan devlete inanmadıklarını söyledi. Devletin uzun yıllar mezarlıklar ve cenazelere dönük saldırılarına karşın Kürt Özgürlük Hareketi’nin 2015’te savaşın ortasında Süleyman Şah Türbesi için kurduğu ve adına “Eşme Ruhu” denilen ittifakı hatırlatan Nuriye Turan, “O zaman savaşın ortasında Türkiye askerlerini yollayamadı ve o mezarlık savaşın ortasında kaldı. Kürtler gidip o mezarı ve cenazeyi Eşme’ye taşıdı. Aradan 2 yıl geçti, askerler gelip buradan kemik çaldılar. Devlet eğer samimiyse somut adım atsın. Bizim çocuklarımız zaten öldü. Ama en azından cezaevlerinden insanlarımız çıksın. Başta Sayın Öcalan olmak üzere tüm siyasetçilerimizi, çocuklarımızı bıraksınlar. Bir daha aynı acılar yaşanmasın, yaşatılmasın. Hala cenazelerini almayan ailelerin bir araya gelerek ortak mücadele etmesi gerekiyor. Cenazelerimiz bizim için değerlidir” diye konuştu. 
 
MA / Ceylan Şahinli