QSD kime entegre olacak? 2025-12-23 09:07:33   HABER MERKEZİ - Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, entegrasyon adı altında QSD'nin HTŞ'ye teslimiyetini dayatıp tehdit etse de, sahada QSD'nin entegre olabileceği bir ordu yok.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum deklerasyonu ardından başlayan tartışmaların önemli ayaklarından birisi Demokratik Entegrasyon oldu. İktidar kanadı entegrasyonu teslim alma ve asimilasyon kapsamında ele alırken, Kürt hareketi kimliklerin önkoşulsuz birlikteliğini, statükocu devletlerin demokratikleştirilmesini önüne program olarak koydu. Bu çerçevede Türkiye'deki Kürt sorununun demokratik entegrasyonu, özgür yurttaş, barış ve demokratik toplum ve özgürlük yasaları ile gündeme yerleşirken, Kürt hareketinin demokratik özerklik inşa ettiği Kuzey ve Doğu Suriye'nin Suriye'ye entegrasyonu da öne çıkan başlıklar arasına girdi.   10 MART ANTLAŞMASI   Demokratik Özerklik Yönetimi adına Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Ebdi ile geçici yönetim Cumhurbaşkanı Ahmet El Şara arasında 10 Mart tarihinde imzalanan mutabakat ise, en çok tartışılan gelişme oldu. Anlaşma da hangi maddeler yer alıyordu hatırlayalım;   * Tüm Suriyelilerin siyasi süreçte temsil edilme ve devlet kurumlarına katılım hakkı, dini ve etnik kökenlerinden bağımsız olarak liyakat esasına göre güvence altına alınacaktır.   * Kürt toplumu, Suriye devletinin asli bir unsuru olarak kabul edilecek ve vatandaşlık hakları ile anayasal hakları güvence altına alınacaktır.   * Suriye topraklarının tamamında ateşkes sağlanacaktır.   * Kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumlar, Suriye devleti yönetimi çerçevesinde entegre edilecek; sınır kapıları, havaalanları ve petrol ile gaz sahaları devlet kontrolüne alınacaktır.   * Tüm Suriyeli mültecilerin kendi şehir ve köylerine geri dönüşü güvence altına alınacak ve korunmaları Suriye devleti tarafından sağlanacaktır.   * Suriye devleti, Esad rejiminin kalıntılarıyla ve ülkenin güvenliği ile birliğini tehdit eden unsurlarla mücadelede desteklenecektir.   * Bölünmeye yönelik çağrılar, nefret söylemi ve toplumdaki ayrışmayı körükleyen girişimler reddedilecektir.   * Uygulama komisyonları, anlaşmanın yılsonuna kadar tamamen hayata geçirilmesi için çalışmalar yürütecektir.   Her ne kadar antlaşma bu maddeleri içerse de, antlaşmada QSD'nin Suriye Ordusu'na entegrasyonu dillendirilen tek konu oldu. Efrîn, Ezaz, Cerablus, Bab, Gire Spî, Serêkaniyê'de ki Türkiye'nin varlığı, geri dönüşlerin kolaylaştırılmaması, ateşkesin Durzi, Alevi ve QSD uç noktalarında uygulanmaması gündeme taşınmazken, QSD'nin entegrasyonu adı altında Kürt güçlerine teslimiyet dayatıldı. Bu kapsamda QSD'nin kendisini lağvedip, tek tek orduya entegre olması öne çıkan başlık oldu.   HTŞ VE COLANİ   QSD'nin teslimiyetini dayatan ise, Suriye'deki varlığını koşulsuz dayatan Türkiye oldu. Türkiye'nin entegrasyon diye varlığını güçlendirmek istediği Heyet Tehrir El-Şam (HTŞ), İdlip'teki varlığı "Terörizm" adı altında tehlikeye giren El Kaide uzantılı El Nusra Cephesi'nin öncülük ettiği paramiliter selefi grupların bir araya gelerek oluşturduğu bir güç. Lideri ise El Kaide'ye biat etmiş, DAİŞ ile iş tutmuş günümüzde Suriye Devlet Başkanı olarak atanan Ahmet El Şara ismi verilen Muhammed Colani.    Rusya Ukranya savaşına itilerek, Hizbullah Lübnan'da tasfiye edilerek, İran saldırarla etkisiz kılındıktan sonra Esad'ı devirmesi sağlanan HTŞ'li Şara ise, bir taraftan hegemonik güçlerin İsrail planlarını hayata geçirmeye çalışırken, diğer taraftan İdlip'te yıllarca kendisini besleyen Türkiye'nin arzularına cevap olmaya çalışıyor.    SURİYE ORDUSU   Sahadan edinilen bilgilere göre özellikle İsrail çıkarları doğrultusunda ABD ile iş tutan Şara'ya karşı, HTŞ içinde de büyük bir muhalefet var. Şara'yı ihanet ile suçlayan ve Suriye ordusu olarak tanımlanan bu HTŞ güçleri, Durzi ve Alevi katliamları, Dêr Hafir ve Dêra Zor çevresinde QSD güçlerine saldırılar ile kontrolsüz bir ordu olduklarını gösteriyor. Nicelik ve nitelik olarak QSD ile kıyaslanamayacak kadar güçsüz olan söz konusu orduya, bahsedilen tarzda bir entegrasyonun olamayacağı da tarafların gördüğü bir gerçek. Yine QSD'nin Rakka ve Bahoz operasyonlarında ölmemek için kaçıp İdlip'e sığınan ve yaklaşık 2 bin 500 olarak sayısı tahmin edilen DAİŞ'linin de bu ordudaki varlığı, bir başka açmaz olarak duruyor. Bununla bir taraftan DAİŞ yeniden örgütlenip büyürken, diğer taraftan Suriye topraklarında çözümün zor olduğu görülüyor.    TÜRKİYE NE İSTİYOR?   Tüm bu saha gerçekliğinin farkında olan Türkiye'nin Savunma Bakanı Yaşar Güler, yine de QSD'yi tehdit ederek bireysel entegrasyon adı altında teslimiyet dayatmaktan geri durmuyor. Ancak sayısı 100 bin olarak ifade edilen QSD'nin tek tek entegrasyonundan bahseden Türkiye, kendi oluşturup Suriye sahasında kullandığı Sultan Murat Tümeni, Sultan Süleyman Şah Tugayı ve Hamza Tümeni'ni tüm yapıları ile Suriye Ordusu'na entegre etti. Komutanları ve konumlandıkları bölgeleri değişmeyen bu askeri oluşumlar, geçtiğimiz gün İngiltere'nin de yaptırım listesine alındı. Bu listeye alınmanın Şara'nın güçlenmesine hizmet etmesi amaçlanıyor.    ŞARA NE İSTİYOR?   Tüm bu sebeplerle kim kime nasıl entegre olmalı sorusu, görüşmeler devam etse karanlık yanlar taşıyor. QSD tarafı demokratik entegrasyonu kabul ettiğini, hayata geçirmek için çalıştığını dile getirse de, Türkiye'nin bariyerlerini aşma da Şara'nın yetersiz kaldığı bir gerçek. Kendi gücünün ve amirlerinin farkında olan Şara'nın, entegrasyona yaklaşımının zamana yaymak olduğu belirtiliyor. 10 Mart antlaşmasının süresinin dolduğu günümüzde, Şara'nın önündeki reçetenin süreyi uzatmak ve hiç olmazsa QSD karşısında güçlenmek olduğu belirtiliyor.   MA / Erdoğan Altan