14 Temmuz direnişçileri birçok kentte anıldı 2025-07-14 16:48:58 HABER MERKEZİ - 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu eyleminde hayatını kaybedenler birçok kentte anıldı.  Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde yaşanan işkence ve insanlık dışı uygulamalara karşı 14 Temmuz 1982'de PKK’nin öncü kadroları Kemal Pir, Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek öncülüğünde başlatılan "Büyük Ölüm Orucu"nun 43'üncü yıl dönümü dolayısıyla birçok kentte anma etkinliği düzenlendi.    İZMİR    Özgür Kadın Hareketi (TJA) ile Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER), "Büyük Ölüm Orucu"'nda hayatını kaybedenler ve Zeynep Kınacı'yı (Zilan) andı. DEM Parti binasındaki anmaya çok sayıda kişi katıldı. Anmada, hayatını kaybedenler anısına hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyon gösterimi sonrası söz alan yurttaşlar, günün anlam ve önemine dair konuşmalar gerçekleştirdi.    RIHA    Riha 78'liler Girişimi, DEM Parti ve DBP il örgütleri, "Büyük Ölüm Orucu"na dair panel düzenledi. DEM Parti Haliliye İlçe Örgütü binasındaki panele Ali Çiçek’in ablası Ayşe Çiçek ile DEM Parti Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl de katıldı. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler, saygı duruşuyla anıldı.    Riha 78'liler Girişimi üyesi Şükrü Binici, 14 Temmuz direnişinin tarihsel önemine değinerek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın son çağrısı sonrası mücadelenin büyütülmesi gerektiğini vurguladı.    Programda “Bijî Serok Apo” ve “Biji berxwedana zindanan” sloganları atıldı.    MERSİN    Mersin’de DEM Parti binasında panel düzenlendi. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler saygı duruşuyla anıldı. 14 Temmuz tanıklarından Gani Alkan, Diyarbakır Cezaevi’nin Kürt halkının hafızasında köklü bir direnişin ve özgürlük mücadelesinin sembolü olarak yer ettiğini vurguladı. Alkan, "Büyük Ölüm Orucu, bir halkın teslim alınamayacağının en somut ifadesidir. Onlar (hayatını kaybedenler), zindanda yaktıkları ateşle özgürlük meşalesini kuşaktan kuşağa devrettiler" diye konuştu.    DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Nur Uykur, "Kemal Pir yoldaşın "Diyarbakır Cezaevi’nde mücadeleyle örülen çizgi, bugün gençlik, kadın ve toplum mücadelesinde yaşatılıyor" dedi.    Konuşmaların ardından sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından sanatçı Kadir Çat'ın seslendirdiği "Kemal Pir Yoldaş" şarkısıyla panel son buldu.    ADANA    Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AKKAYDER) ile DEM Parti, parti binasında anma etkinliği düzenledi. Büyük Ölüm Orucu'nu konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.   COLEMÊRG   Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve DEM Parti, anma programı düzenledi. Anma, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşuyla başladı.    DBP MYK üyesi Ayşe Çelikbilek, "14 Temmuz, tarihi açıdan önemli bir gündür. Kürtlerin inkarı üzerine bir politika izleniliyordu zindanda. O dönem 'dörtler' bir direniş başlattı, o politikaların hepsi yenilgiye uğradı. Bizler özgürlük mücadelesinin çizgisinde yürümeye devam edeceğiz. Mücadelemizi o hatta çizeceğiz, tıpkı şu an Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı çizgide durduğumuz gibi" dedi.    Ardından sinevizyon gösterimi yapıldı.    MÊRDIN   Amed 5 Nolu Zindanı'nda işkence ve insanlık dış muamelelere karşı 14 Temmuz 1982'de 67 gün süren büyük ölüm oruçlarında yaşamını yitirenler, Mêrdîn'de gerçekleştirilen program ile anıldı. DEM Parti il binasında gerçekleştirilen anmaya 78'liler Derneği üyeleri, Amed Zindanı'nda işkence görenler, Barış Anneleri ve siyasetçiler katıldı. Anma programı özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ile başladı.   Saygı duruşunun ardından konuşmaların yapıldığı anmada ilk olarak DBP İl Eşbaşkanı Abdulselam Turan konuştu. 14 Temmuz direnişinin önemine dikkat çeken Turan, "O büyük mücadele olmasa bugünlere ulaşamazdık" dedi.   Ardından Amed Zindanı'nda kalan Mehmet Mihdi Aslan, söz alarak Amed Zindanı'ndaki işkence ve direnişi anlattı. Mehmet Hayri Durmuş'un çıkışını hatırlatan Aslan, Durmuş'un çıkışının Kürt özgürlük mücadelesinde bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Mehmet Hayri Durmuş'un dönemin Kolordu Komutanı ile yaşadığı bir tartışmasına dair tanıklığını anlatan Aslan, "O gün Kolordu Komutanı Hayri Durmuş'a arkalarında kimse olmadığını ve boşuna direndiklerini söyledi. Hayri Durmuş ise, ona 'Gün geldiğinde hepiniz şaşkınlıkla izleyeceksiniz. Hiçbir şey yapamayacaksınız. O gün geldiğinde Kürtlerin kendi ordusu olacak ve Kürtlerin direnişini bütün dünya bilecek' şeklinde cevap verdi. Bugün görüyorsunuz. Kürtlerin direnişini herkes biliyor, herkes tanıyor. Kürtler dünyanın en bilinen halkı olmuş durumda" ifadelerini kullandı.   Ardından söz alan DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş Altın da, 14 Temmuz direnişçilerinin anılarını yaşatacaklarını ifade etti.   Anma, sinevizyon gösterimi ile sona erdi. DÊRSIM Dêrsim’de 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu direnişinin 43’üncü yıldönümü dolayısıyla anma etkinliği düzenledi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi ( DEM Part)  Dêrsim İl binasında yapılan anmaya siyasi parti temsilcileri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Dêrsim Şubesi, 78’ler Girişimi ve çok sayıda yurttaş katıldı.    DEM Parti Dêrsim İl Eşbaşkanı Özcan Ateş, 14 Temmuz’un cezaevi ve ölüm oruçları için bir milat olduğunu söyledi. Ateş, “Cezaevinde insanlık onuruna yakışmayacak ağır işkencelerin olduğu bir dönemde bunu başlatan 4 arkadaşımız şahsında yaşamlarını yitiren herkesi anıyoruz. Bizlerin zihinlerine ‘Bizler yaşamı uğruna ölecek kadar seviyoruz’, ‘Mezar taşına halkına borçlu gitti yazın’ sözleri ile kazındılar” dedi.   Ardından söz alan aynı süreçte cezaevinde tutuklu bulunan 78’liler Derneği Kazım Ateş, o dönemde devrimci eylemelere imza atıldığını sadece dışarda değil içerde de büyük bir direnişin sürdürüldüğünü belirtti. Özellikle 12 Eylül darbesiyle birlikte demokrat, yurtsever, aydın, ilerici kim varsa hepsini tamamıyla bir tutuklamayla cezaevlerini doldurmaya başlatıldığını vurgulayan Ateş, bununla da yetinilmeyip köy meydanları işkence tezgahlarına dönüştürüldüğünü söyledi.    ‘DİRENİŞLERİ REHBER OLDU’   Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, ise şunları söyledi: “Onların o günkü direnişleri bugün bizim yürümemizi sağlayan, bize işte rehber olan, yol açan arkadaşlar mücadelenin her bir taşı her birine ilişkin aslında birbiriyle çok bağlantılı. 14 Temmuz şehitlerimiz başta olmak üzere bugüne kadar ardı arkasında mücadeleyi sonsuz götüren, bize yol açan, bize ışık olan, bize yürüme gücü veren, cesareti veren şehitler sayesinde gerçekleşti.”    ÊLİH   Êlih’te de anma etkinliği düzenlendi. Petrol-İş şube binasında gerçekleştirilen anmaya çok sayıda siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Anmanın yapıldığı salona Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Pir, Durmuş, Yılmaz, Çiçek’in fotoğrafının yer aldığı ve “14 Temmuz direniş ruhuyla demokratik toplum ve barışa doğru” pankartı açıldı. Anmada ayrıca PKK’nin öncü kadrolarından Ali Haydar Kaytan ile Rıza Altun’un yanı sıra yine Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde insanlık dışı muamelelere karşı direnen ve Paris’te uğradığı saldırı sonucu 9 Ocak 2013’te katledilen Sakine Cansız’ın da fotoğrafları konuldu. Fotoğraflarının yanına karanfiller bırakıldı.   Anmada 4’lerin anlatıldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Gösterim sonrası, “Bijî serok Apo” sloganı atıldı.   Barış Annesi Nuran Seçkin, Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak, “Şehitlerinizin, tutsaklarınızın izinde olmamız gerekiyor. Bu savaşın durdurulması için anneler olarak el ele vermemiz, barış dememiz gerekiyor” dedi.   MEBYA-DER üyesi Şafi Aratemur da, Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı sonrası başlayan sürece de dikkat çekerek, “Ancak bizim mücadelemiz, örgütlülüğümüzle bu süreç başarıya ulaşır” diye kaydetti.      ‘ÇOK İŞKENCELER UYGULANDI’   78'liler Girişimi üyesi Abdullah Kanat, “O faşizmi anlamadan bu arkadaşlarımızın direnişini de anlayamayız. Bizim şahsımızda halkımızı teslim almaya yönelik bir politika geliştirildi. Buna karşı direniş gerçekleşti. O süreç içinde çok işkenceler uygulandı. Mücadelemizi zindanda sürdürdük. Orada yenildiler, bu açık bir gerçekliktir” şeklinde konuştu.   Etkinlik seslendirilen stranlarla son buldu.   SÊRT   Sêrt’te ise DEM Parti İl Örgütü binasında anma etkinliği gerçekleştirildi. Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrası başlayan sürecin de önemine dikkat çekilerek, böylesi sürece Kürt özgürlük mücadelesinde bedel ödeyenlerin direnişi sonrası gelindiği belirtilerek, sürece sahip çıkılması gerektiğinin altı çizildi. AMED Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde yaşanan işkence ve insanlık dışı uygulamalara karşı 14 Temmuz 1982'de PKK’nin öncü kadroları Kemal Pir, Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek öncülüğünde başlatılan "Büyük Ölüm Orucu"nun 43'üncü yıl dönümü dolayısıyla kitlesel bir açıklama gerçekleştirildi. Cezaevi önünde gerçekleşen açıklamaya çok sayıda kişi katıldı.    “Divê zindanan bibe muzeya mirovahiyê” “Bi rihê berxwedana 14’ê Tirmehê ber bi avakirina civaka demokratik” açıldığı açıklamada “Şehid namirin” ve “Bijî berxwedana zîndanan” sloganları atıldı.    MED-DER eski Eşbaşkanı Rıfat Ronî cezaevinde yaşanan insanlık dışı uygulamaları anımsatarak, o günün direniş ruhunun Kürt halkının direniş yolunu aydınlattığını kaydetti.    'ÖCALAN’IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALI'   Amed 78’liler üyesi Medeni Alpkaya, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nde yaşananları hatırlatarak, “Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için daha aktif mücadele etmeye, küresel düzeyde demokratik, sosyalist enternasyonal mücadeleyi ve dayanışmayı geliştirip, güçlendirme yönünde görev ve sorumluluk almayı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Sayın Öcalan’ın geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum sürecini doğru anlayarak, her alandaki eğitsel, örgütsel, eylemsel görevleri başarıyla yerine getirmeye, demokratik yaşamı geliştirmeyi toplumsal bir görev olarak görüyor ve sahipleniyoruz. Zulüm ve sömürü son bulacak, özgürlük ve dayanışma kazanacaktır” ifadelerini kullandı.    DEM Parti Amed Milletvekilli Adalet Kaya “İşkence yapanlar, o zihniyet kaybetti. Mücadelemiz kazandı. İmralı’dan Ortadoğu ya barışı getirecek bir paradigma doğuyor. Demokratik, eşit ve özgür bir toplumu hep birlikte inşa edeceğiz. Direnişlerinin önünde saygı duyuyoruz. O gün kazandık bugün de kazanacağız” dedi.   ALİ ÇİÇEK MEZARI BAŞINDA ANILDI   Açıklama sonrası Barış Anneleri Meclisi tarafından cezaevi avlusuna karanfil atıldı. Ardından Rêzan ilçesinde bulunan Yeniköy Mezarlığı’na geçilerek, ölüm orucunda yaşamını yitiren Ali Çiçek’in mezarı ziyaret edildi.  Çiçek’in ailesinin de katıldığı mezarlık anmasında mezara karanfil bırakıldı.